Zeytinburnu’nda Kültür Sanat Sezonu Minyatür Sergisiyle Açılıyor
Zeytinburnu Belediyesi, 2015-2016 kültür sanat sezonunu, 9 Ekim Cuma günü Cahide Keskiner’in “Kültürel Semboller” adlı Karma Minyatür Sergisi ve Göksel Baktagir’in dinletisiyle açıyor.
İstanbul’un kültür ve sanat hayatına 2009 yılından beri nitelikli katkılar sağlayan Zeytinburnu Belediyesi, 2015-2016 kültür sanat sezonuna Cahide Keskiner ve öğrencilerinin çalışmalarından meydana gelen “Kültürel Semboller” adlı Karma Minyatür Sergisi’yle merhaba diyecek. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde birçok sanatçı ve sanatseverin katılımıyla 9 Ekim Cuma günü saat 19.00’da gerçekleşecek sergi açılışının ardından, 19.30’da Göksel Baktagir dinletisiyle katılımcılara müzik ziyafeti yaşatılacak.
CAHİDE KESKİNER’DEN KARMA MİNYATÜR SERGİSİ
Cahide Keskiner’in “Kültürel Semboller” adlı Karma Minyatür Sergisi’nde, 19 sanatçının bir yılı aşkın çalışmalarından ortaya çıkan 30 eser sergilenecek. Küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen’in yaptığı ve kültürel sembollerin minyatür yorumu ile izleyiciye sunulacağı sergide, ayrıca Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi Yayınları tarafından hazırlanan 60 sayfalık katalog, sergiyi ziyaret edenlere hediye edilecek. Sergi, 10 Kasım tarihinde sona erecek.
SERGİDE ESERİYLE YER ALAN SANATÇILAR:
Cahide Keskiner, Arzu Mert, Asiye Okumuş, Asuman Tunçel Bozyiğit, Ayla Çolak, Aynur Gürsoy, Ayşe Güres, Bahriye Balkaç, Çiğdem Mercan, Ebru Kızılırmak, Esra Altındoğan, Fisun Eroğlu, Gül Vardar Tezbora, Gülcan Pasin, Nukhet Sağıroğlu, Olcay Çetinok, Sabiha Bayhan Koç, Sıdıka Betül Başbuğ, Zehra Çekin.
ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANI MURAT AYDIN’IN KATALOGDA YER ALAN SERGİ SUNUM YAZISINDAN:
“İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik onun “anlam arıyor” olmasıdır. Dünya üzerinde başka hiçbir varlık, içgüdüsel refleksler dışında kendi benliğiyle ilgili meraka kapılmaz. Gökyüzüne bakarken, yeryüzünü adımlarken, neden burada olduğunu ve bu eylemlerin kendi varlığı adına ne ifade ettiğini düşünmez. Esasen insanı “mahlukların en şereflisi” yapan da bu özelliğidir zaten. İnsanlık tarihi onun anlam arayışının, bu kadim soruya verdiği cevapların tarihidir. Mitler, efsaneler bu anlam arayışının hikayeleriyle doludur, inanç yani din bu arayışta yol gösterir insanoğluna. Semboller ise her insan topluluğunun kendi hikayesini, inancını, cevaplarını, deneyimlerini sonraki kuşaklara aktarma biçimlerinden biridir. Semboller etrafında toplanır, o sembollerle düşünür ve anlaşırız.”
PROF. DR. SELÇUK MÜLAYİM’İN KATALOGDA YER ALAN “BİR KÜLTÜR DİLİ OLARAK SEMBOLLER” BAŞLIKLI YAZISINDAN:
“Gelişigüzel ve bütünüyle serbest şekillerin ancak modern çağlarda ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Eski çağlara doğru inildikçe her şeklin bir inanç sistemi veya ruhsal bir modeli ifade etmek üzere çizildiği, yine buna göre renklendirildiği örneklerden anlaşılıyor. Şu halde, şekilde, resimde ve heykelde olduğu gibi, sembollerde de anlam boyutunu aramak, tarihin o derinliğindeki insan ruhunu irdelemek, bir düşünce arkeolojisini çalıştırmak demek oluyor. Böylece, ‘Onlar bu şekillerle ne demek istediler?’ sorusunun cevabını aramaya koyuluyoruz.”
MEHMET LÜTFİ ŞEN’İN KATALOGDA YER ALAN KÜRATÖR YAZISINDAN:
“Kültürel Semboller Cahide Keskiner Atölyesi Karma Minyatür Sergisi” için 19 minyatür sanatçımız bir yılı aşkın bir süre çalıştı ve 30 eserden oluşan bir koleksiyon çıktı ortaya. Bana her zaman Merhum A. Süheyl Ünver’i ve medeniyetimizin kurtarılmış sayfalarını hatırlatan Sayın Cahide Keskiner’e, birlikte çalıştığımız sayın Sabiha Koç ve Zehra Çekin’e ve sergi için eser ortaya koyan sanatçı dostlarıma çok teşekkür ediyorum. Yine bu sergi için bir makale yazan Prof. Dr. Selçuk Mulayim’e ve sergimizin ev sahibi Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’a şükranlarımı sunuyorum.”
CAHİDE KESKİNER ATÖLYESİ HAKKINDA:
Keskiner Atölyesi, 1989 yılında Kadıköy Moda caddesinde ahşap bir evde az sayıda öğrenciyle klasik Türk sanatları eğitimine başlamıştır. Birkaç yıl sonra Cahide Keskiner’in baba evi olan Devrim Apartmanı bahçe katına taşınan atölye, bugüne kadar aralıksız faaliyet göstermiştir.
Hocası Süheyl Ünver’den aldığı bayrağı yeni nesle devretmek için büyük gayret gösteren ve heyecanını hiç kaybetmeyen Cahide Hoca, öğrencilerine yalnız tezhip ve minyatür değil, kültür ve sanat tarihi ve milli şuur eğitimi vermeyi görev bilmiştir.
Cahide hoca zengin arşivi ve metod bilgisi ile öğrencilerine araştırmayı öğretir. Klasik sanatı öğrenen öğrenciler, zaman içinde özgün eserler vermek için teşvik edilir. Cahide Hoca’nın rahle-i tedrisinden geçen, eserlerinden ve yayınladığı kitaplardan ilham alan sanatçılar ‘gelenekten geleceğe’ anlayışıyla Türk sanatına hizmet etmektedir.