Ömer Arısoy, “Kültür Çalışmalarını; Kentin Fiziki, Sosyal ve Çevre Düzenlemeleri Gibi Asli Görevlerimiz Arasında Görüyoruz”
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde “Sahn-ı Seman’dan Dârülfünûn’a Osmanlı’da İlim Ve Fikir Dünyası VI: Dârülfûnun ve Yükseköğretimin Yeniden Şekillenmesi” Sempozyumu başladı. Sempozyumun protokol konuşmalarını gerçekleştiren Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Belediyecilik sadece fiziki düzenlemelerden kentsel ihtiyaçlardan ibaret değildir. Kültür sanat işlerini insanı mamur eden, geliştiren hususlardan sayıyoruz. Bunu da memlekete hizmet olarak görüyoruz.” dedi.
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde 12 -13 Mayıs tarihlerinde ‘Dârülfünûn ve Yükseköğretimin Yeniden Şekillenmesi’ konusunun ele alınacağı sempozyum başladı.
Sempozyumun protokol konuşmalarını yapan Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Zeytinburnu Belediyesi olarak kültür çalışmalarını kentin fiziki, sosyal ve çevre düzenlemeleri gibi asli görevlerimizle arasında görüyoruz. Belediyecilik sadece fiziki düzenlemelerden kentsel ihtiyaçlardan ibaret değildir. Kültür sanat işlerini insanı mamur eden geliştiren hususlardan sayıyoruz. Bunu da memlekete hizmet olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.
ARISOY, “İNDEKSİ ÇIKARMAMIZ TÜRK DÜNYASI’NA BÜYÜK BİR ARMAĞAN OLDU”
Ömer Arısoy, yeni sempozyumlar için her zaman iş birliği yapmaya hazır olduklarının altını çizdi. Arısoy, “ Büyük bir toplamın son toplantısı için bir aradayız. Son beş sempozyumun tebliğlerini kitaplaştırdık. İndeksi çıkarmamız Türk Dünyası’na büyük bir armağan oldu. Biz bundan sonraki seri için ev sahipliği ve işbirliği yapmaya hazırız.” diye konuştu.
ÖZVAR, “OSMANLILAR BİR ASRA YAKIN YÜKSEKÖĞRETİM KURUMUNU İNŞAA ETMEK İÇİN ÇALIŞTILAR”
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, sempozyumu düzenleyenlere ve emeği geçenlere müteşekkir olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasına şöyle devam etti: “Bugüne kadar gerçekleştirilen sempozyumdaki çalışmaların da gösterdiği için Osmanlı’da fevkalade kayda değer dünya ölçüsünde bir yükseköğretim ve ilim hayatının olduğu anlaşılmaktadır. Bundan sonra ilim tarihi çalışacak olanlara da bu sempozyumlar eserleriyle çok ciddi katkı sağlayacaktır. Osmanlılar 19’uncu yüzyılın başından itibaren modern bir kurum olarak üniversiteyi kurmak için çok uğraştı. Belki bir asra yaklaşan bir süre yükseköğretim kurumu deneyip yanılarak inşa etmeye çalıştılar. Acele etmediler belki üniversitenin kuruluşunu 50-60 senede tamamladılar ve cumhuriyete bir yükseköğretim kurumu Darülfünun’u bırakmış oldular. Son denemenin uzun süre faaliyet göstermiş olmasından dolayı gerçekten başarılı olduğunu hepimiz tespit ediyoruz. Darülfünun’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne ne kaldı sorusunun cevabı da bugün burada yapılacak tartışmalarda ortaya çıkacaktır.”
‘DÂRÜLFÜNÛN EVRAKI SERGİSİ’ DE ZKSM’DE ZİYARETE AÇILDI
13 Mayıs’ta sona erecek olan sempozyum kapsamında ‘Darülfünün Evrakı’ isimli sergi ziyarete açıldı. Sergi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi envanterine kayıtlı Dârülfünûn’a ait belgelerden seçmeler yapılarak hazırlandı. 53 evrakın yer aldığı sergide Dârülfünûn’un yapısı, işleyişi, öğrencileri, sınav kâğıtları yer alıyor. Katılımcılar sergiyi gezerek eserlere ilişkin bilgi aldı.
Pek çok akademisyen ve tarihçinin katılımıyla 9 oturumda tamamlanacak sempozyumun odak noktasını Dârülfünûn ve bölümleri teşkil ederek medreseden üniversiteye geçiş süreçleri ve mekanizmaları ele alınacak.