Depresyon Deyip Geçmeyin…
Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazla görülen depresyon, toplum sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar, Türkiye’de her 4 kişiden birinin depresyonda olmasına karşın içinde bulundukları durumu kabullenemedikleri için veya kamuoyu baskısı nedeniyle tedavi olmadıklarına dikkat çekiyor.
Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM) tarafından gerçekleştirilen Çarşamba Seminerleri’ne konuk olan Yrd. Doç.Dr. Özlem Gökmoğol ,Türk toplumunun yaklaşık dörtte birinin depresyona maruz kaldığını, ancak bu hastaların yarısından daha azının tedavi olmak için hastanelere başvurduğunu söyledi.
İnsanların alkol ve sigara gibi zararlı maddeleri fazla tüketmesinin depresyonun artmasında etkili olduğunu ifade eden Yrd.Doç. Dr. Gökmoğol, yapılan bütün uyarılara ve alınan tüm önlemlere rağmen insanların zararlı alışkanlıklardan vazgeçmediğine dikkat çekti. Bu durumun depresyonu tetiklediğini, bunun sonucunda ise insanların ruh sağlığının, dolayısı ile toplum psikolojisinin bozulduğunu aktaran, Yrd. Doç. Dr. Gökmoğol, kamuoyu baskısı nedeni ile bu insanların büyük bir çoğunluğunun ‘deli’ olarak nitelendirilmemek için tedavi olmaktan çekindiğini vurguladı. Çevreye karşı duyarsızlık, iştahsızlık, uyku bozukluğu, hayattan zevk alamama, aşırı enerji kaybı, hareket kaybı ve aşırı duygu yoğunluğu gibi belirtileri bulunan depresyonun, tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu anlatan Gökmoğol, bu duruma maruz kalanların mutlaka bir psikiyatriste başvurması gerektiğini söyledi.
Uzman bir hekime göründükten sonra kişiye depresyon tanısı konulması halinde de hekim tarafından ”antidepresan” diye isimlendirilen ilaçlarla tedavi sürecine başlandığını ifade eden Gökmoğol, ilaç seçiminin mutlaka hekim tarafından belirlenmesi, diğer kullanıcıların kendisine iyi geldiğini söylediği bir ilacın kullanımından kaçınılması gerektiğini açıkladı.