Asya belediye başkanları İstanbul’da küresel krizi konuşuyor

Küresel Finansal Krizin Asya kentleri üzerindeki etkisinin ele alınacağı II. Asya Belediye Başkanları Forumu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın ev sahipliğinde İstanbul’da başladı. Pendik The Green Park Hotel’de yapılan foruma İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun yanı sıra, Tahran Belediye Başkanı Mohammed Bagher Ghalibaf ve AMF (Asian Mayor Forum) Genel Sekreteri Mohammad Khodadadi ile yurtiçi ve yurtdışından 112 şehir ve kurum adına yaklaşık 300 kişi katılıyor.
Bu yıl yapılacak olan II. Asya Belediye Başkanları Forumu’nun ana konusu; ABD ve AB ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin tüm dünyayı etkilemesi nedeniyle “Küresel Finansal Krizin Asya Kentleri Üzerindeki Etkisi” olarak belirlendi. Forumun ilk gününde; “Ekonomik ve Mali Krizin Asya Kentlerine Etkisi, Kentler Diplomasisi ve Yerel Yönetimlerin Barışa Katkısı ve Hizmet Süreçlerinde Halkın Yönetime Katılması” konusu ele alındı.
Forumun açılışında konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş 2. Asya Belediye Başkanları Forumu katılımcılarını İstanbul’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, dünyanın son dönemde önemli bir değişimden geçtiğini hatırlattı. Dünyanın tarihindeki en büyük dönüşüm süreçlerinden biri yaşadığına dikkat çeken Başkan Kadir Topbaş, şöyle konuştu; “Bir başka açıdan baktığımda geleceklerimiz birbirine kenetlenmiş durumda. Bu büyük dönüşümün en çok etkilediği alanların başında kent yaşamı ve kentsel yönetim yer alıyor. Şu an kentlerin nüfusu hızla artıyor. 25 yıl önce toplam küresel nüfusun yüzde 40’ı kentsel alanlarda yaşamaktaydı. Bugün ise dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşıyor. Orta ve uzun vadeli projeksiyonlar, önümüzdeki yüzyılda dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaşayacağını gösteriyor. Günümüzde şehir ve şehirlilik ön planda. Devletlerin yarışı bitti, şehirlerin yarıştığı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Şehir yöneticileri katılımcı, şeffaf bir yönetim anlayışı ortaya koydukları sürece başarılı olacaktır. Dünyada devletler kendi kaderlerini belirlemelidir. Başka devletlerin böyle bir görevi yok. Hz. Mevlana ‘Bir neslin geleceğini bir önceki nesil hazırlar’ diyor. Biz yerel yönetimler olarak gelecek nesillerin şehirlerini şekillendiriyoruz.”

Dünyada dengelerin de hızla değiştiğini ve ABD – Atlantik’in gücünü, Pasifik ve Asya’ya doğru bırakmakta olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, “Bu süreci iyi değerlendirdiğimiz taktirde gelecekte çok daha güçlü ülkeler ve şehirler oluşturabiliriz. Asya ekonomisinin kalbinin attığı yönettiğimiz kentler bu gelişmenin motoru olacak. O nedenle şehirlerimizi çok iyi yönetmeliyiz. Bu süreçte Asya – Pasifik Bölgesi’nin öne çıktığını görüyoruz. Dünya dengelerinin Avrupa-Atlantik’ten Asya-Pasifik’e doğru kaymasıyla Asya, dünyanın yeni ekonomik ve siyasi güç merkezi haline gelmeye başladı. Dünya üzerindeki hareketliliğin önemli bir kısmı Asya –Pasifik’e kaydı. Sadece geçtiğimiz yıl gerçekleşen 1 milyar uçak yolcuğunun önemli bir kısmının bu bölgede gerçekleşmiş olması bunun açık bir göstergesidir. Bu anlamda enerji kaynaklarının ve stratejik kavşakların büyük bir kısmını barındıran Asya, dünyanın jeopolitik ve jeo-ekonomik odağı olmaktadır” diye konuştu.
Bu süreçte Asya – Pasifik’te belli kentlerin öne çıktığını ve İstanbul gibi Asya ekonomisinin kalbinin attığı bu kentlerin gelişmelerin liderliğini üstlendiğini kaydeden Kadir Topbaş, “Bu süreçte Asya – Pasifik Bölgesi’ndeki kentlerde önemli bir bilgi ve deneyim birikimi meydana geldi. Artık yapılması gereken bu bilgi ve deneyimlerin kentler arasında paylaşılmasıdır. Çünkü aynı coğrafyanın halklarıyız. Benzer sorunlar yaşıyoruz. Birbirimizle tarihi ve kültürel ortaklıklarımız var. Birbirimizin bilgi ve deneyimlerinden istifade ederek, ortak sorunlarımızın çözümünü daha kolaylaştırırız. Kentler arası işbirliğini arttırdıkça kentlerde hareketlilik artar. Turizm canlanır, kültürel ilişkiler artar. Kentlerde hayat standartları yükselir. Farklı toplumlar birbirlerini tanır ve farklılıkların bir arada barış içinde yaşaması fikri güçlenir. Kentlere gelen yabancı yatırım ve sermaye girişi artar. İstihdam çıtası yukarı doğru çekilir ve işsizlik sorunu azalır. Kentlerin ekonomileri canlanır. Bu gayret küresel istikrar ve barışın sağlanmasına da önemli katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
“İstanbul olarak biz bu süreçte panik içine girmedik, yatırımlarımıza devam ettik. Hem İstanbul’da hem de Türkiye genelinde küresel krizin etkilerinin azaltılmasına katkılar sağladık” diyen Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak küresel krize rağmen yatırımcı bütçeler hazırladıklarını ve tüm kamu yatırımları içerisinde yatırım paylarının yüzde 26 olduğunu söyledi. İstanbul’un Türkiye’nin ekonomisine de çok ciddi katkı yaptığını hatırlatan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yaptığımız harcamalar ekonomiyi canlı tutuyor. Ekonominin durgunluğa girmesini engelliyor. 2010 yılına kadar 22 milyar dolar yatırım yaptık. Bu yıl da 4.5 milyar dolar yatırım yapıyoruz. Yaptığımız yatırımlar sayesinde her yıl 100 bin kadar istihdam sağlıyoruz. Bu sayede küresel krizin mali etkileri İstanbul’da olabilecek en az şekilde hissedildi. İşte bu yatırımlardan dolayı dünyada ekonomik gelişme ve istihdam açısından 150 büyük şehir arasından İstanbul birinci oldu.”

Göreve geldiğinde 150 yıl önce İstanbul’dan Hollanda’ya giden laleyi tekrar İstanbul’a kazandırarak şehrin caddelerini, meydanlarını ve parklarını lalelerle donattıklarını ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını halkın katılımıyla festival havasında kutlamaya başladıklarını anlatan Topbaş, şu bilgileri verdi;
“Bu yıl 8 Nisan’da lale festivalimiz var. 12 milyon civarında lale ile 4 milyon başka çiçekler diktik bu şehre. Hem ekonomik hareketlilik oluyor, hem de kaybolmaya yüz tutan ekolojik zincir tamamlanıyor. Öte yandan, Geçen yıl 29 Ekim’de yaptığımız gösteriler dünyada bir numara oldu. Bu gösteriyi izlemek için gelen vatandaşlar ve turistler inanılmaz yine ekonomik hareketlilik oluşturdu. Günümüz dünyasında sadece şehrin ulaşım sorununu çözmek ve altyapı yapmak yetmiyor. Şehirlere bir işadamı mantığıyla daha neler katabiliriz diye düşünmeyelim. Yoksa ne kadar altyapı ve ulaşım yatırımı yaparsanız yapın, şehrin aktivitelerini arttırmazsanız katılımcılık olmaz, ekonomi canlanmaz. Göreve geldikten sonra İstanbul’daki 23 şirketimizi teknoloji geliştiren ve üretim yapan dev kuruluşlar haline dönüştürdük. Çünkü her işimizde ve her işletmemizde rekabeti ön planda tutarak hareket ediyoruz. Deniz taşımacılığı şirketimiz son 7 yılda bir dünya devi haline geldi. Şimdi bu şirketimizi belediyemize gelir sağlamak amacıyla özelleştiriyoruz.”
Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunaminin ardından ülkeye hemen bir heyet göndererek yardım için gerekli çalışmaları başlattıklarını vurgulayan Topbaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) başkanlığını da üstlendiğine dikkat çekerek, “UCLG seçimlerinde Asya’nın seçim sürecinin başından itibaren şahsıma göstermiş olduğu desteği her zaman büyük bir şükranla hatırlayacağım. Ancak önemli olan bu büyük sorumluluğu insanlığın huzur ve barışı için, akan kan ve gözyaşlarını durdurmak için, yaşanan açlık ve susuzluk felaketlerine çözüm üretmek için kalıcı eserler vererek taçlandırmaktır. Küresel sorunlarımıza ortak çözümler üretecek, çaresizliğin yerine umudu, yoksulluğun yerine refahı, haksızlığın yerine adaleti, şiddetin yerine barışı hâkim kılacak etkin bir işbirliği için UCLG başkanlığını aldık” diye konuştu.
Dünyanın değiştiği bu süreçte UCLG’nin hedeflerine ulaşması için yine en büyük desteğin Asya’nın değerli yöneticilerinden geleceğine inandığını ifade eden Topbaş, “Birlikte bilgi ve deneyim paylaşımında bulunarak şehirlerimizi elbirliğiyle getirmeliyiz. Gerekirse teknolojinin imkanlarını kullanarak canlı kamera bağlantıları kurarak görüş alışverişinde bulunmalıyız. Halkın dokunabildiği ve halkla bütünleşen yönetimler oluşturmalıyız. Bunu sağladığımız müddetçe insanlara mutluluk ve refah sağlayabiliriz” dedi.
Asya Belediye Başkanları Forumu ve Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bager Galibaf da yaptığı konuşmada, ABD’de 2008 yılında yaşanan ekonomik krizin başlangıç olarak kabul edilmesi halinde bu krizin dünyanın tüm ülkelerinde belediyecilik alanında yönetim metotlarını olumsuz etkilediğini söyledi.
Dünyada büyük şehirlerin bir milletin yücelik simgesi ve gurur kaynağı olması gerektiğini belirten Galibaf, mevcut küresel krizden çıkmak için önceliğin şehir toplumlarına verilmesi gerektiğini dile getirdi. Forum ile birlikte bu tür sorunlara çözüm üretileceğini kaydeden Galibaf, yerel yönetimlerin bu konuda sorumluluklarının daha fazla olduğunun da altını çizdi.
Başkan Topbaş, konuşmaların ardından foruma katılan bazı belediye başkanları ile ikili görüşmeler yaptı. Forumun ikinci gününde ise Afet ve Risk Yönetimi, Hizmet Kalitesinin Artması İçin Deneyim ve Teknoloji, Katılımcılığın Geliştirilmesine Yönelik Araçlar ve Yöntemler, Kent Sağlığı, Uyarlanabilir Örnek Uygulamaların Yaygınlaştırılması ile Kentsel Dönüşümde ve Şehir Planlamasında Kamu Katılımı konusunda oturumlar gerçekleştirilecek.