AKDEM’den Yılın İlk Semineri: “Duygusal Gerilimle Baş Etme”
Zeytinburnu Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM) çatısı altında gerçekleşen “Çarşamba Seminerleri” 2022’de de yeni konu ve konuklarla devam ediyor. Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Canan Şimşek Karabulut “Duygusal Gerilimle Baş Etme” konulu semineriyle ‘AKDEM Çarşamba Seminerleri’nin konuğu oldu.
Zeytinburnu Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi (AKDEM)’nin düzenlediği “Çarşamba Seminerleri” 2022 yılına da yeni konu ve konuklarla devam ediyor. Yılın ilk semineri, Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Canan Şimşek Karabulut tarafından verildi. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı “Duygusal Gerilimle Baş Etme” konulu seminerde, kızgınlıkları kontrollü bir şekilde bastırmak için izlenilmesi gereken etkili ve basit yöntemler ele alındı.
“DUYGUSAL GERİLİMLERLE BAŞ ETMEK İÇİN KENDİMİZİ DİNLEMEYİ ÖĞRENMELİYİZ”
Hepimizin hayatında gerilim, kızgınlık, öfke, kaygı, korku ve endişe gibi duyguların mutlak suretle yer aldığına değinen Psikolog Canan Şimşek Karabulut, “Hepimiz insan olarak bu zor duygularla baş etmek zorundayız. Bunun için bizlere kılavuz olacak basit ve etkin birçok yöntem mevcut, fakat en önemlisi gerilim halinde kendimizi dinlemek, doğru ve mantıklı bir şekilde hareket etmektir.” dedi. Duygusal gerilim halinde genellikle saldırgan, çekingen ve pasif saldırgan ruh halleriyle karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Karabulut, saldırganlık durumunda ‘ben herkesten daha önemliyim’ psikolojisi, çekingen haldeyken tam tersi olacak şekilde ‘sen benden önemlisine’, pasif saldırgan evrede ise, ‘peki’ diyerek her şeyi kabullenme psikolojinin yaşandığını belirtti.
“İYİ İNSANLAR HER ŞEYİ KABUL ETMEZ”
“Kendinizi olduğunuz gibi gösterememek çekingenliğe neden olabilir.” diyen Karabulut, bunun da duygusal gerilime davetiye çıkardığını söyleyerek, “İnsanların çizgisini göstermemesi içten içe gerilimin artmasına neden oluyor. O yüzden iletişim halindeyken çekimser davranmaktansa uygun bir dille gerçek duygularınızı karşı tarafa geçirmek önemlidir. Kabul etmediğiniz halde kabul etmek sizi mutlu etmeyecektir. ‘İyi insanlar her şeyi kabul eder’ gibi bir olgu olamaz, toplumda maalesef böyle bir algı var. Bir şey yapılıyorsa mutlaka ‘neyi neden yapıyorum veya yapmıyorum’ sorusunu kendimize muhakkak sormalıyız. Kabulü ise mantığınıza en doğru gelecek şekilde etmelisiniz. Sorunun kendinizde olduğunu düşünüyorsanız, derdinizi, sıkıntınızı, kaygılarınızı birilerine anlatmalısınız. Sorun karşıdaysa, yani derdi olanı dinlemek ve anlamak lazım. Sorunu en doğru nasıl çözebiliriz? Elbette sorun olmadığı zaman. Aslında çok basit, yapmamız gereken konuşmak, dinlemek ve sorunu çözmek. Buradaki sıralamamız çok önemli, neyi ne zaman yapmamız gerektiğini çok iyi bilmeliyiz. Yani dinlemeden veya konuşmadan sorun çözmeye kalkarsak yine problem yaşarız.” diye konuştu.
“KIZGINLIĞINIZI VE KAYGILARINIZI SEVİN, ONU KONTROL ALTINDA TUTMAYA ÇALIŞIN”
Duygusal gerilim sonucunda ortaya çıkan kızgınlığın herkesin doğasında olduğunu, kızgınlık anında istenmeyen sonuçların yaşanmaması için doğru ve kontrollü bir tepki verilmesi gerektiğinin altını çizen Klinik Psikolog Canan Şimşek Karabulut konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hepimizin yanlış bildiği üzere kızgınlık doğru zamanda doğru tepkilerle gerçekleşirse yararlı bir doğrudur. Kızgınlığınızı ve kaygılarınızı sevin. Kendi derdinizi içten ve samimi bir şekilde dinleyin, problemlerinizle baş etmeye çalışın. Bunlar size kalıcı çözümler sunacaktır. Kızgınlık halinde bedeninizdeki gerilimi bir an önce atmak ve rahatlamak gerekli. Erkeklerin sakinleşmesi ile kadınların sakinleşmesi için gereken sürelerde de farklılıklar mevcut. Bir kadın 25 dakika civarında sakinleşirken, erkeklerde bu süre daha fazla olabiliyor. Kızgınlık evresinde işlerin son noktaya gelmesini beklemeyin, daha işin başındayken kontrolü ele almaya çalışın. Kendinize taşma noktasına gelmeden durmayı öğretmek size büyük avantaj sağlayacaktır. Kızdığımız anda neler yapabiliriz? Kızgın olduğunuz kişiden uzak durmak rahatlama aşamasında birinci öncelik olmalıdır. Evinizde bir rahatlama köşesi yapmanız size büyük avantaj sağlayacaktır. Dışarı çıkıp turlamak, temiz hava almak, yüzünüzü yıkamak, derin nefes egzersizleri veya sevdiğiniz farklı bir işle uğraşmak vücudunuzdaki stres yükünü dağıtmak için en iyi çözümleri sunacaktır.
Seminer sonrasında dinleyicilerden gelen soruları yanıtlayan Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Canan Şimşek Karabulut, stres ve gerginlik halinde uygulanacak çeşitli nefes egzersizlerini de uygulamalı olarak gösterdi.