“Zeytinburnu, Dünyada Bildiğimiz En İyi Savaş Alanlarından Bir Tanesidir”
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde moderatörlüğünü Dr. Olcay Aydemir’in yaptığı ‘Mimarlık ve Yaşam’ konulu söyleşi gerçekleştirildi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Hayri Fehmi Yılmaz’ın konuk olarak katıldığı söyleşide; Zeytinburnu’nun tarih boyunca önemli savaşlara meydan olduğuna dikkat çekildi.
Dr. Mimar Olcay Aydemir; her ay Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde mimarlık, sanat tarihi ve arkeoloji konularında düzenlediği söyleşilerle alanında uzman konukları ağırlamaya devam ediyor. ‘Mimarlık ve Yaşam’ konulu söyleşiye katılan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Hayri Fehmi Yılmaz; sur dışında tarihi savaşlara meydan olan Zeytinburnu’na dair önemli açıklamalarda bulundu.
Surların içindeki bölümün muhteşem veriler sağladığını ancak sur dışının da muhteşem buluntular barındırmasına rağmen Konstantinopolis’in gölgesinde kaldığını belirten Hayri Fehmi Yılmaz, “Zeytinburnu 1950’lerden sonra çok nitelikli olmayan konutlarla dolu bir semt haline gelince İstanbullunun zihnindeki imgesi de değişiyor. Kültür varlıkları açısından zengin bir yer gibi düşünülmüyor. Hemen surların dışındaki bir semttir burası ve 5. yy.daki o duvarların önü neredeyse 15. yy.a kadar bin yıl boyunca dünyanın bütün ordularına şahitlik etmiştir.” dedi.
“ATİLLA VE HUNLAR SURLARIN ÖNÜNE KADAR GELDİ”
Sanat Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, 626 yılının Dünya Tarihi’nin en önemli dönüm noktası olduğunun altını çizerek; “Zeytinburnu dünyanın en iyi bildiğimiz savaş alanlarından bir tanesidir. Atilla ve Hunlar bu duvarların önüne kadar geldiler. Avarlar 7. yy.da surlara dayandılar. 626 Dünya Tarihi’nin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bunlar Avrasya halklarıdır. Çin’in kuzeyinden başlayıp dalga dalga batıya doğru gelen bu muhteşem göçebe kültür, Asya’nın kuzeyinde yerleşik alanların dışından Avrupa’nın ortasına kadar gider. Bunlar Dünya Tarihi’nin en ilginç süreçlerini başlatan olaylardır. Kavimler Göçü, Roma’nın sonunu hazırlamıştır. Bu olaylar hep halkların batıya göçü ile ilgilidir. Hunlar, Avarlar, Hazarlar, Bulgarlar, Kumanlar, Peçenekler, Uzlar… Yani arka arkaya inanılmaz sayıda halk dalgalar halinde gelir.” şeklinde konuştu.
“RUSLARIN İLK TARİH SAHNESİNE ÇIKTIĞI YER ZEYTİNBURNU”
Hayri Fehmi Yılmaz, Doğu ve Batı uygarlıklarının Konstantinopolis’i defalarca ele geçirmeye çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirtti: “Burayı kuşatanları saydığınızda inanılmaz bir liste elde ediyorsunuz. Selçuklulardan itibaren Türkler defalarca duvarların önüne geldi. Araplar da geldi. Müslümanların en büyük savaşları burada gerçekleştirildi. Bu toplulukların hepsi Zeytinburnu’nda beklediler. Rusların yani Kiev Prensliği’nin ilk tarih sahnesine çıktıkları yer burasıdır. Düşünün dünyanın en büyük milletlerinden biri neredeyse bu duvarların önünde yani Zeytinburnu’nda tanımlanır. Sonrasında İranlılar geliyor. Sâsânîler, Doğu’nun en büyük uygarlığı defalarca Batı’nın bu büyük kentini ele geçirmeye çalışıyor. Ama bir türlü başaramıyor.”
“ŞEHZADE HARUN, ‘REŞİD’ ÜNVANINI ZEYTİNBURNU’NDA ALDI”
9.yy.da Abbâsîler’in Şehzade Harun önderliğinde Konstantinopolis’e büyük bir sefer düzenlediğine değinen Hayri Fehmi Yılmaz, Dr. Olcay Aydemir ile gerçekleştirdiği söyleşide; “Harun, öyle bir orduyla başkenti sıkıştırdı ki Bizanslılar Dünya Tarihi’nde görülmemiş berbat bir barış anlaşması imzaladı. Harun’a Bağdat’a geri döndüğünde ‘Reşid’ ünvanı verildi. Yani bu şehrin önünde ‘Harun Reşid’ oldu.” ifadelerini kullandı.
Hayri Fehmi Yılmaz, Zeytinburnu’nda neden zengin bir arkeolojik miras bulunmadığını şöyle açıkladı: “Bu ordular duvarların önüne yani Zeytinburnu’na geldiklerinde; sur dışında Bizans dönemine ait ne varsa içeri giremedikleri için her şeyi tahrip ettiler. Dolayısıyla da bugün Zeytinburnu’nda çok zengin bir arkeolojik miras göremiyoruz. Balıklı Ayazması dediğimiz Silivrikapı’nın hemen karşısında İstanbul’un en meşhur ayazması bulunuyor. 5. yy. dolaylarında kurulmuştur ve defalarca yenilenmiştir. Ziyaret ettiğinizde her evresini görürsünüz.”
“ZEYTİNBURNU, OSMANLI SANAYİSİNİN MERKEZİDİR”
Zeytinburnu’nda sanayileşmenin 15. yy.da tabakhanelerle başladığını, 19. yy.a gelindiğinde ise Yedikule’den itibaren Haliç Kıyısı’ndaki gibi bir sanayi bölgesinin geliştiğinin altını çizen Hayri Fehmi Yılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı: “Osmanlı Arkeolojisi için müthiş şeyler ortaya çıktı. Zeytinburnu’nun bu ilginç hikâyesinin yanına bir de Osmanlı Arkeolojisi eklendi. Sur içinde bu kadar şanslı olmayabiliyoruz çünkü bir sürü katman olduğu için modern katmanlar en üstteki Osmanlı tabakasını tahrip ediyor. Ama burada Osmanlı verilerini çok iyi takip edebiliyoruz. Demirhane Fabrikası’nın kazılarında Osmanlı evresinin bütün izleri ortaya çıktı. Osmanlı Arkeolojisi için Zeytinburnu büyük bir potansiyele sahiptir.”
“Zeytinburnu, Dünyada Bildiğimiz En İyi Savaş Alanlarından Bir Tanesidir”