“Yıkılan Binanın Yasal Anlamda Hiçbir Problemi Yoktu”
26Şubat2007

“Yıkılan Binanın Yasal Anlamda Hiçbir Problemi Yoktu”

Zeytinburnu’nda beş katlı bir apartman gece yarısı çöktü. 1987 yılında iskan alan bina iki kişiye mezar olurken 26 kişi de enkazdan yaralı olarak çıkarıldı. Belediye Başkanı Aydın, çöken binanın yasal anlamda hiçbir probleminin olmadığını belirterek “Kentsel Dönüşüm Yasası, AK Parti ve CHP’li milletvekillerinin oybirliği ile çıkarılmalı. Aksi takdirde yasa sağlıklı bir şeklide işlemez” dedi.

Zeytinburnu Çırpıcı Mahallesi 21 Şubat gece yarısı büyük bir gürültüyle sarsıldı. Üçtaş Ocağı Sokak’ta bulunan 5 katlı Huzur Apartmanı bilinmeyen bir nedenle çöktü. Olayın hemen ardından bölgeye çok sayıda kurtarma ekibi intikal etti. Sabaha kadar süren kurtarma çalışmaları sonunda 26 kişi yaralı olarak enkaz altından çıkarılırken, 2 kişi ise hayatını kaybetti. İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Olayın son derece üzücü olduğunu ifade eden Başkan Aydın, Zeytinburnu’nun bina stoku olarak İstanbul ortalamasını yansıttığını söyledi. İstanbul’un 1997’den önce 2. derecede deprem bölgesi olduğunu ve yasal binaların bu çerçevede inşa edildiğine dikkat çeken Aydın, “Ancak 1997’den sonra İstanbul birinci derecede deprem bölgesi ilan edildi. Bu şu anlama geliyor; 1997’den önce yasal olarak inşa edilen binalar bile bugün risk altındadır” dedi. “Zeytinburnu’nun tamamına yakını, 7-8 yıl öncesine kadar imar affı çıkmasaydı tamamen kaçak olurdu” diyen Başkan Aydın, 1999 depreminden sonra yaptıkları çalışmada 130 civarında binayı orta hasarlı olarak tespit edip mühürlediklerini de hatırlatarak şöyle konuştu: “Ama yetki, Afet İşleri Genel Müdürlüğü’ndeydi. 130 bina üzerinde inceleme yaparak 36’ya indirdiler. Yıkılan Huzur Apartmanı’nın arkasındaki bina da tarafımızdan tespit edilip yıkım kararı alınmıştı. Belediyemizin daha önce tespit ettiği binalarla ilgili çalışma başlattık. İmar, iskan durumu ve güçlendirilip güçlendirilmediği, nedenleri, yapılan çalışma sonucunda ortaya çıkacak.” Kendi döneminde yapılmış kaçak bina olmadığını da söyleyen Aydın, Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkarılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: ” Kentsel Dönüşüm Yasası, AK Parti ve CHP’li milletvekillerinin oybirliği ile çıkarılmalı. Aksi takdirde yasa sağlıklı bir şeklide işlemez. Yani hem siyasi hem de toplumsal mutabakat şart. Aksi halde bu yasanın sağlıklı bir şekilde işlemesi mümkün değil. Bu yasa çıkınca çöken binaların önüne geçilemeyecek belki ama en azından riskli gözüken binalarla ilgili yenileme çalışması başlamış olacak. Önemli olan da budur. Biz elimizi, vücudumuzu taşın altına koyduk, ama şimdi bize niye burada detaylı inceleme yapılmadı diye soruluyor. İş yaptık, kabahatli mi olduk? Depremle birlikte deniz kumunun inşaatta kullanılmayacağını öğrendi. Şimdi bir bakalım hangi bina o dönemlerde deniz kumuyla yapılmamış? Neden bilim adamları, devlet kurumları uyarmadı o zaman?” Vatandaşın devlet kurumlarına güvenmediğini de kaydeden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Herkesin binası, tabutu olur’ “Merkezefendi’de bir binayı boşaltmıştık, ancak vatandaş ‘Ben eski iki dairemi veririm, yeni iki daire daha isterim’ dedi. 172 daire daha var o bölgede ve yerine 172 daire yapılacak, ama bana en çok oy veren bir mahallede bunu yaşıyorsak diğer yerlerde binalarla ilgili nasıl çalışma yapacağız? Bu beklenti devam ettiği sürece herkesin binası kendi tabutu olur çıkar.” Huzur Apartmanı’nın çökmesi sırasında hasar gören apartman da kaçak inşa edilip imar affına uğrayan binalardan. Zeytinburnu’ndaki birçok bina gibi bu binanın üzerine, imar affından sonra kaçak iki kat daha çıkılmış. Zeytinburnu Belediyesi İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Zafer Alsaç da, bu durumu şöyle özetledi: “İstanbul’un üçte biri kaçak binayla dolu. Ben bunu nasıl resmiyete bağlayacağım? Kaçak binalara nasıl güçlendirme yapılır izni vereceğim? Bina yasal değilken yasal izin nasıl verilir? 6 bin kaçak binayı yıkmak da mümkün değil. Hem toplumsal sorun hem de bir binanın yıkım maliyeti 100 milyar lira. İmar affına uğramış binalara nasıl oturulabilir izni verirsiniz? Bu binalar şimdi Huzur Apartmanı’nda olduğu gibi bomba şeklinde patlıyor.”

Diğer Haberler